Kaygı kelimesi Latince sıkıştırmak anlamına gelen ‘angare’ kelimesinden gelir. Varoluşçu yaklaşıma göre kaygıyı yok etmeye çalışmak beyhude bir çabadır, gayret gösterilmesi gereken nokta, kaygıyla nasıl işlevsel yaşanabilir olmalıdır. Tekinsizlik ve belirsizliğin kaygı yaratacağını savunan bu yaklaşım aslında dünyada var olmanın tam da bu çemberin içinde olduğunu ve dolayısıyla ‘insan olmak’ demenin zaman zaman kaygılı olmaya denk düştüğünü vurgulamaktadır.

Ancak anlamlandırılamayan her olay, duygu ve olgulara da salt kaygı olarak bakılmamalıdır. Kişi ne hissettiğine, ne yaşadığına, ihtiyacının ne olduğuna kulak vermeden yaşadığı şeyleri kaygı olarak adlandırdığında orada kısmen eksik kalan şeyler açığa çıkabilmektedir. Keskin ve net bir çerçeveye oturtulan yaşantılar, kişinin çoğu zaman sorumluluk almasının da önüne geçebiliyor. Şöyle ki bireyin yaşantıladığı şeyin adını kaygı koymasa ona ne diyebileceği ve nasıl tanımlayacağı ele alınabilirse daha anlamlı ve tutarlı bir süreç oluşturulabilir. Kişinin elini, hayatının hangi alanlarında taşın altına sokmaktan çekindiği, belki cesaret edemediği ve bunun sonucunda adını kaygı olarak adlandırdığı şeyleri bir uzman eşliğinde terapi odasında çalışmak faydalı olabilir.

Kaygının Arka Bahçesi

Ünlü varoluşçu psikiyatrist Yalom’a göre ölüm düşüncesi her daim zihnimizin, yaşadıklarımızın arka fonunda yer almaktadır. Öyle ki bu sonluluk fikriyle birçok savunma da beraberinde geliyor. Özel biri olduğuna, nihai bir kurtarıcıya inanmak gibi aynı zamanda geriye bir şeyler bırakma arzusu da bu açıdan ele alınabilir; çocuk dünyaya getirmek ya da eserler ortaya koymak gibi.

Seçim perspektifinden kaygıya bakılacak olursa; Sartre’a göre kişinin nasıl biri olabileceği seçimleriyle paraleldir. Dolayısıyla seçimlerin sonuçları bireyi büsbütün etkileyen bir durumdur. Bu sebeple seçimlerin sorumluluğunu almak ya da alamamak da beraberinde kaygıyı doğurabilir.

Ayşe Dilhan Bektaş | Klinik Psikolog

Kaynaklar

  • Yalom, Irvın D. Varoluşçu Psikoterapi. İstanbul: Pegasus Yayınları, 2018.
  • İçöz, Fehat Jak. Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği. İstanbul: Doğan Novus Yayınevi, 2020
  • Deurzen, Emmy Van ve Claire Arnold-Baker. İnsan Meselelerine Varoluşçu Bakışlar. İstanbul: Aletheia Kitap, 2017

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir