Psikanalitik kuramı geliştiren Sigmund Freud’a göre, insanların yaptıkları şakaların bilinçdışı anlamları var. Masum şakalar olarak adlandırdığı kelime oyunları ya da zeki mizah türlerini ayrı bir yere koyan Freud, asıl olarak şakayı anlatanın da şakaya gülenin de bilinçdışı hakkında ipucu veren maksatlı şakalar ile ilgilendi. Ona göre iki tür maksatlı şaka vardır: Düşmanlıkla ilgili olanlar ve cinsellikle ilgili olanlar.

Düşmanlıkla İlgili Şakalar

Saldırgan şakalar, bilinçdışındaki saldırganlık dürtüsünün dışa vurulmuş halidir. İd’den (ilkel benlik) gelen saldırganlık dürtüsü ego ve süperego (üst benlik) tarafından bastırılır fakat saldırgan şakayla birleşen bu dürtü toplumun kabul edeceği bir şekilde açığa çıkar. Freud bu düşüncesini şu sözüyle pekiştirmiştir: “Düşmanımızı küçük, aşağılık, sevimiz ya da komik göstererek onu yenmenin vereceği zevki dolaylı olarak yaşarız.” Aynı şekilde, cinselliğin açıkça konuşulması birçok toplumda uygun görülmez ve hoş karşılanmaz ama şakayla karışık vurgulanan cinsellik herkes tarafından kabul görür.

Kahkaha ve Gerginlik

Freud; şakaların ardından atılan kahkahanın, şakanın komik olmasından kaynaklanmadığını, kahkahanın bir tür katarsis (rahatlama, ruhsal boşalım) olduğunu ileri sürer. Şakanın başında, saldırgan ya da cinsel içerik insanda bir gerginlik yaratır. Şakanın son cümlesiyle birlikte gelen kahkaha bu gerginliğin boşaltılmasına aracılık eder. Gerginliği azaltmalarından dolayı şakalar insanlar tarafından oldukça sevilir.

Sosyal Saldırganlık: Mizah

Yapılan bazı çalışmalar Freud’un savunduğu hipotezleri desteklemektedir. Örnek bir çalışmada katılımcılar saldırganlık veya cinsellik konulu karikatürleri, diğer karikatürlerden daha komik bulmuşlardır. Yine düşmansı mizahın saldırganlık duygularımızı tetiklediği hipotezine dayanarak oluşturulan çalışmada; katılımcılara bazı karikatürler gösterilmiş ve fıkralar anlatılmıştır. Bunlardan bazıları kadınları bazıları erkekleri hedef almaktadır. Sonuç: Kadınlar erkekleri hedef alan fıkraları, erkekler de kadınları hedef alan fıkraları daha komik bulmuşlardır.

Freud’un mizah ile ilgili iki hipotezi daha vardır:

  • Düşmanca mizaha maruz kalan insanların saldırganlık düzeyi azalabilir (düşmanca mizah, saldırma gereksinimini azaltır).
  • Espriden önce insanın gerginlik düzeyi ne kadar fazla ise, kişi fıkrayı o kadar komik bulacaktır.

Yapılan birçok çalışmayla bu hipotezler desteklenmiştir. (Birkaç çalışmada özellikle ilk hipotez için bulgular tam tersi şeklinde çıkmıştır, yani düşmanca şakalar kişinin saldırganlık düzeyini daha da arttırmıştır.)

Siz de kendinizi bir düşünün. Yaptığınız veya maruz kaldığınız şakaların daha derin anlamları olabilir mi?

Beyza Küçük | Uzman Psikolog

Kaynakça

  • Burger, J. (2006). Kişilik. İstanbul: Kaknüs Yayınları.

Comments (2)

  1. Benim tanıdığım biri var. Aynı yerde çalışıyoruz. Şakaları o kadar fazla ki, gerçek bir şeyden bahsedince bile şaka gibi geliyor insana. Onunla konuşurken algılarımı kapatmaya başladım. Bahsettiği şeyleri anlamıyorum. Tekrar tekrar soruyorum. Altında başka bir şeyler arıyorum. Bazen çok yakın bir arkadaş gibi. Bazen çok uzak sanki bir düşman gibi. Asla anlayamayacağım şey aramızdaki mesafe ne kadar yakın ya da ne kadar uzak. Belki de bu bir tuzak. Tuzak gibi bir şaka. Şaka gibi bir tuzak. Çok şiirimsi oldu. Şaka ile ilgili yazınızı severek okudum. Teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir