Ana Kahramanlar
- Christy: Kitabın ana kahramanı. Beyin felçli, engelli olarak doğmuş.
- Bayan Brown: Christy’nin annesidir. Christy’e hayatı boyunca en iyi bakan kişidir.
- Bay Brown: Christy’nin babasıdır. Duvar işleriyle uğraşmaktadır.
- Jim, Tony ve Paddy: Christy’nin erkek kardeşleridir.
- Lily ve Mona: Christy’nin kız kardeşleridir.
- Dr. Collis: Christy’nin doktorudur.
Kitabın Konusu
“Sol Ayağım” doğuştan beyin felci engeliyle doğan Christy Brown’un kendi ağzından hayata tutunuş öyküsünü anlatan otobiyografik bir romandır.
Hikaye
Christy doğduğu ilk andan itibaren annesinin bir şeylerin yolunda gitmediği konusunda şüpheleri vardır ve şüphelerinde haklı olduğunu görür. Hiçbir uzvunu hareket ettirememesine sebep olan beyin felci vardır. Christy, annesinin tüm çabalarına rağmen hiçbir gelişim ve zeka ibaresi göstermez. Bir gün kendini zorlayıp sol ayak parmaklarını hareket ettirmeye çalışarak yerdeki tebeşiri alıp çizgi çekmeyi başarır ve zamanla yazmaya devam ederek hayata tutunur.
Karakter Analizi
Christy; her zaman birilerine muhtaç olması, kendisine herkes tarafından acıyarak bakılması sebebiyle hayat boyu ezilmişlik duygusuyla yaşamaktadır ve yoğun yetersizlik duygularına, özgüven eksikliğine, ve depresif duyguduruma sahiptir. Konuşamadığı ve yürüyemediği için dış dünya ile iletişim kuramaz. Çevresindekiler gibi olmaması onu üzer. Göze ilk çarpan kişilik özelliği öfkesidir. Bu çevresine karşı geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Yetersizlik duygusunu yenebilmek için sürekli bir şey yapma isteği duyar fakat başarılı olamayınca kendine kızar. Engeli sebebiyle tanıştığı insanlar tarafından mucize olarak görülür ancak onun istediği şey mucize olmak değil herkes gibi olmaktır. Herkesten farklı olma düşüncesi onda depresif düşünceler yaratır. Zaman zaman özkıyım düşünceleri olur.
Hayata Tutunma Çabaları
Zaman geçtikçe içinde bulunduğu durumdan iyice memnuniyetsizlik duymaya başlayan Brown resim denemeleri yapmaya başlar. Hayatta var olduğunu göstermek için sürekli kendini kanıtlamaya çalışarak ihtiyaç duyduğu ilgiyi kendine çekmek ister. Bu çabalar da Christy için yeterli olmaz. Git gide içine kapanır ve karamsarlıkla beraber hayatı anlamsız bulmaya başlar.
Yeni bir Umut Işığı
Sonrasında Brown için mucize sayılabilecek bir şey gerçekleşir ve hastalığı için yeni bir tedavi bulunduğu söylenir. Bu yeni haber hayata karşı depresif duruşunu değiştirmeyi başarır ancak tedavi sürecinde tek hareket ettirebildiği sol ayağını da kullanmaması gerekmektedir. Başta sol ayağını kullanamayacak olması Brown’u üzse de iyileşebilme ihtimali için bunu kabul eder. Yeni tedaviye başlarlar ve Christy orada kendinden yaşça küçük olan engelli çocukları görünce o güne dek sadece kendisinin böyle bir duruma sahip olduğunu sandığı için şaşırır. Benzer şartlara sahip yaşamların varlığını görmek içini rahatlatsa da dışarıdan böyle göründüğünü anlamak onu üzmüştür. Dr. Collis de bir yazardır ve Christy’nin hayatını yazma çalışmalarında ona yardımcı olur. Ardından konuşma terapisi almaya başlar ve kısa sürede ilerleme kaydederek özgüveni yerine gelir. Konuşamaması o güne dek hem sosyal hem de fiziksel olarak bir engel oluşturduğu için insanlarla iletişim kuramadığından dolayı eksik hissetmektedir. Bir şeyleri başarma duygusu onu tatmin ettiği için artık hayattan zevk almaya ve her şeye farklı bir gözle bakmaya başlamıştır.
Dönüm Noktası
Dr. Collis bir seminerde konuşma yapacağını, burada Christy’nin de bulunmasını ve farkındalık yaratmak amacıyla onun yazdığı kitabın ilk bölümünü seyircilere okumak istediğini söyler. Christy heyecanlansa da kabul eder. Beklenen an geldiğinde Dr. Collis, “Beyin Felci Topluluğu”nu temsilen çıkarak beyin felciyle yaşayan birinin duygularını okuyacağını söyler. Christy annesi ile sahnededir ve kitabı dinlerken o ana kadar yaşadığı zorlukları düşünür. Doktor okumayı bitirdiğinde Christy’nin yanına gelerek onu ayağa kaldırır ve salonda alkış kopar.
Annenin Önemi ve Analizi
Şüphesiz ki evladı engelli olarak dünyaya gelen bir anne için bu yaşananlar hiç kolay değildir. Dört bir tarafa yetişmeye çalışırken hem fiziksel hem de ruhsal bir yorgunluğu olduğunu tahmin etmek zor değildir. Bir yandan çocuğunun ihtiyaçlarını karşılarken ona üzüldüğünü belli etmemesi, sürekli umut vermesi ve hiçbir şey yokmuş gibi davranması onda da ruhsal bunalımlar yaratmıştır. Oğlunun gelişimi için sürekli çaba harcayarak sebatkar bir kişiliği olduğunu göstermiştir. Yeri geldiğinde tek başına çaba harcamış ve zamanla emeklerinin karşılığını almıştır.
Sonuç
Başlangıçta hiçbir uzvunu hareket ettiremeyen ve konuşamayan bir çocuğun bu kitabı yazması farkındalık yaratmıştır. Yazar engelli olarak dünyaya gelen bir çocuğun yaşadığı her türlü zorluğa, sahip olduğu dezavantajlara ve yaşadığı yetersizlik ve depresif duygularına rağmen hayata nasıl tutunduğunu ve başarılı bir yazar, aynı zamanda ressam olduğunu anlatarak engelli insanlar için bir umut ışığı olmuştur. Bir insanın isterse engelleri aşarak başarılı olabileceğini göstermiştir. Yazarda bulunan ezilmişlik duygusu zamanla kazandığı başarılarla yerini gurura bırakmıştır.