Dibine kadar aşıksın! Her şeyini ona veriyorsun.. Bütün vaktini onunla geçirmek, hatta sarılmak ve öylece saatlerce durmak istiyorsun. Sevgilin senin için çok kıymetli ve paha biçilemez gibi görünüyor. Gel gelelim günler ayları, aylar yılları aldıkça sıkılmaya, bazen bunalmaya ve nefes almak için yalnız kalmaya ihtiyacın olduğunu hissediyorsun. Ama ne yazık ki bunu sevgiline söyleyemiyorsun! Çünkü onu kırmaktan, incitmekten veya üzmekten çok korkuyorsun. Bir süre sonra yaptığın onca fedakarlığa rağmen bazen seni öncelikleri arasından çıkardığını, daha çok arkadaşları ile vakit geçirmeye başladığını, sana artık eskiden söylediği o “cici” sözleri söylemediğini farkediyorsun. Eğer durum tam da buysa artık ilişkinde bazı değişiklikler yapma vakti gelmiş demektir.
İlişkini Normalleştirecek 5 İpucu
1.Bazen kendin için ona “hayır” de.
İlişkilerde hayır diyememek karşı tarafa öfke oluşmasına ve ilişkinin tıkanmasına yol açar. Düşünsene istemediğin bir yemeği sevgilin seviyor diye kaç defa yiyebilirsin ki. Ona şunu söyle; -bu yemeği çok sevdiğini biliyorum ancak bu defa ben kendi sevdiğim yemekleri yemek istiyorum!
2.Bazen yalnız kal.
Birbirini özlemek ilişkiyi diri tutar. Bazen birlikte olma fırsatın olsa dahi yalnız kalmak istiyorsan bunu yapmalısın. Ona şöyle ifade et; -seninle olmayı çok seviyorum ancak şu an yalnız kalmaya ihtiyacım var. Merak etme, biraz sonra kendime gelirim ve soluğu yanında alırım!
3.Arkadaşlarını ihmal etme.
Çoğu kadın veya erkek ilişkiye başladığında önceki arkadaşlarını ve dostlarını tek tek unutur. Ama onlarla geçirilen vaktin, içilen kahvelerin, gıybetin de tadı bir başkadır. Hele hele sevgiline söyleyemediğin bazı şeyleri onlarla konuşmak inanılmaz rahatlatır. Eğer daha sağlıklı bir ilişki istiyorsan dostları aramaktan vazgeçme. Onlarla buluş ve keyifli vakit geçirmeye çalış. Sonunda sevgilini özlediğini ve artık onunla buluşmak için daha fazla bekleyemeyeceğini farkedeceksin!
4.Herşeyi ailene anlatma.
Baştan söyleyelim, en küçük bir tartışmayı dahi anne veya babana anlatıyorsan birkaç gün sonra suçluluk hissedip sevgiline anlamsızca yapışabilirsin. Yada senden yapmak istemediğin birşey istediğinde kendini cezalandırmak için (suçluyum=cezamı çekmem gerek) gönülsüzce (ki bunu o da farkeder) bu isteğini yerine getirirsin. Sonra hem kendine, hem ona öfken artar, bu öfke giderek büyür, seni kemirir ve patlama noktasına getirir. Sonrası malum!
5.Bir sorun hissedersen bunu derhal onunla paylaş.
“Derdini söylemeyen derman bulamaz” diye atasözümüz var bizim. İçinde ne varsa (bazı özel şeyler sana kalmalı) aklını meşgul eden durum neyse bunu ona da ifade etmekten çekinme. Kırılacağını, üzüleceğini, hatta sana kızacağını düşünebilirsin. Ama bir kez söyleyebildin mi artık herşeyin eskisinden daha iyi olduğunu göreceksin. Fakat kendini ifade ederken dikkat etmelisin. “Sen” yerine “ben” ile başlayan cümleler kurmaya, karşılık vermesini beklemeye ve ne düşündüğünü sorarak onun da kendini “ifade!” edebilmesine önayak olmalısın!
İşte bu kadar. Bundan sonra yavaş yavaş bazı şeylerin değiştiğini hissedeceksin..