Bugün her insanın hayatında en az bir kez ‘depresyona girdim’ veya ‘bugün keyfim yok’ dediği depresyonu konuşacağız.
Depresyon kelimesini günlük hayatta bu gibi durumlarda kullanıyoruz ve her kötü anımızı depresyon olarak atıyoruz. Haksız da sayılmayız çünkü depresyon, duygudurum bozuklukları arasındadır ve en çok görülen rahatsızlıklardan biridir.
Yapılan bir araştırmaya göre insanların %16.2’si hayatları boyunca en az bir kez depresyon tanı kriterlerini karşılıyor. Fakat yine de bu durum depresyonu hafife alabileceğimiz anlamına gelmez. Ancak mutsuz ya da yorgun olmak veya gün içinde yaşanan duygu değişimlerinin hepsinin sebebi depresyon değildir.
Depresyon Nasıl Anlaşılır?
İnsanların gün içinde yaşadığı olaylarda veya başlarına gelen travmalarda doğal olarak vermesi gereken tepkiler vardır. Bu tepkilerin süresi ve yoğunluğu önemlidir. Örneğin; kayıp yaşayan bir kişinin mutsuz olması, az yemek yemesi ya da fazla uyuması gibi oluşturduğu tepkiler normaldir. Fakat bu kişinin tepkileri zaman geçtikçe azalmak yerine artarak ve sosyal hayatını etkileyecek şekilde ilerliyorsa sorun olduğunu düşünebiliriz. Günlük duygu değişimlerimizden farklı, hayatımızı yoğun olarak etkileyen bir sorun olduğunu düşündüğümüz anlarda ise depresyonu göz ardı etmeden hızlı bir şekilde uzman kişilerden destek almak gerekebilir. Depresyon basit gibi görünen bir rahatsızlık olsa da sanılanın aksine ciddi bir rahatsızlıktır. Depresyon aynı zamanda intiharla bağlantısı yüksek olan bir rahatsızlıktır.
Normal Tepkilerle Depresyon Nasıl Ayırt Edilir?
Derin üzüntü ve zevk alamama depresyonun başlıca belirtisidir. Depresyonda olan birinin aklında sürekli kendini suçlayan düşünceler geçer. Her şeyi çok olumsuz ve karanlık görme eğilimleri vardır. Umutları yok denecek kadar azdır. Bu kişilerde depresyon fiziksel belirtilere de yol açar. Bitkinlik, düşük enerji, fiziksel acı gibi. Depresyonu olan insanlar aşırı yorgun hissederler, uyku problemleri vardır ve iştahları da azalmıştır. Cinsel istekleri de azalır. Bazı kişiler ise yerinde duramaz, kıpır kıpırdır ve sürekli ellerini ovuştururlar.
Depresyon sosyal hayatı yüksek ölçüde etkiler. Sosyal geri çekilme yaşanır. Depresyonda olan kişi yalnız kalmayı tercih eder. Bunlara bağlı olarak görünümlerini de ihmal edebilirler. Umutsuz ve çökkün duygudurumları intihar düşüncelerine sebep olabilir. Depresyon tanısı alabilmek için bu belirtilerin son 2 hafta içerisinde her gün görülmüş olması gereklidir. Aynı zamanda depresyon epizodik yani dönemsel bir bozukluktur. Belirtiler belirli bir dönem görülür daha sonra görülmez. Bu epizodlar kişinin hayatında tekrarlama eğilimindedir.
Depresyonun hafife alınmayacak ciddi bir rahatsızlık olduğundan bahsettik fakat bu durum korkulacak bir şey de değildir. Alanında uzman psikolog veya psikiyatristlerden alınacak destekle üstesinden gelinebilir. Depresyon için pek çok farklı tedavi yaklaşımı vardır. Bilişsel terapi, kişiler arası psikoterapi, farmakolojik tedavi ve çiftlerde davranışsal terapi desteği alınabilir.