Gestalt psikolojisinin temel kavramı zamanın akademik psikolojisine özellikle de Watson’ın davranışçılığı ile Wundt’un yapısalcılığına karşı önemli bir tema sağlamıştır. 1910’da Wertheimer’in hareket algılama çalışmalarıyla başlamıştır. Gestalt psikolojisinde bulunan temel fikir, zihnin aktif bilgileri uyumlu bir bütünde, yani gestaltta birleştirmesidir. Gestalt psikolojisi bütüncül bir teoridir.
Gestalt Nedir?
Gestalt algısal bir bütünü ifade eder. Öğeler arasındaki ilişkilerden oluşur. Örneğin; masa olarak tanıdığımız şeyi göz önünde bulunduralım. Bir masa küçük, büyük, metal, ahşap fark etmeden altında bir ya da birden fazla destek bulundurmasıyla masa olarak tanımlarız. Masanın geştaltı parçalar arasındaki ilişkiyle beraber belirlenir.
Gestalt Teorisinin Öncüleri
Gestalt teorisinin babası olarak bilinen Wertheimer’in ilgisi ilk olarak trende otururken hareket yanılsamasını fark ettiğinde başladı. Çalışmalara başladığında Köhler ve Koffka ile birlikte çeşitli deneyler yaparak hareket yanılsamasını incelemeye başladılar. Onların savları şuydu: “Bütün parçaların toplamından büyüktür.”
Bütün Parçalarının Toplamından Büyüktür
Bu ifade Gestalt psikolojisinin önemli katkılarından bir tanesidir. Gestalt psikologları bütünün, bileşen parçalarından bağımsız olarak var olan özellikleri olduğuna inanırlar. Örneğin insanlar hücre ve dokulardan ibarettir. Daha küçük bir ölçekte ise atomlardan oluşuruz. Gel gör ki sevgi, kişilik, önyargı ve hatta müzik zevkimizi salt atomların hareketlerini inceleyerek açıklayabilir miyiz? Ya da hücrelerimizi inceleyerek? Gestaltçılar yapamayacağımızı söylüyorlar. Bütünün, parçalarının niteliklerine indirgenmeyecek nitelikleri vardır. Her ne kadar Gestalt teorisi en çok algı çalışmalarıyla tanınsa da, bu çekirdek kavram neredeyse psikolojinin her yönüne uygulanmıştır. Piagetçi gelişim psikologlarını, bilişsel psikologları ve hatta psikoterapistleri etkilemiştir.
Gestalt Gruplandırma Yasaları
Gestalt psikolojisi zihnin algısal bilgilerini düzenlerken yararlanmakta olduğu bir sürü kural vardır. Bunlardan bazıları; Yakınlık, benzerlik, basitlik ve kapatma kuralıdır. İlk iki kural birbirlerine yakın yerleştirilmiş veya benzer olan nesnelerin bir gestaltta gruplanacağını öne sürer. Zihin onları bir bütünde birleştirecektir. Kapatma bir gestaltın boşlukları doldurma eğilimini yansıtır. Bazı bölümleri eksik olan bir çemberi yine de çember olarak görürüz. Zihin en basit çözüme göre parçaları bir bütün haline getirir.
Psikolojide Gestalt Yaklaşımı
Gestalt psikologları, problemlere bütünsel olarak yaklaşmayı önemli bulurlar. Wertheirmer’e göre düşünme iki yolla olabilir. Üretici ve tekrarlayıcı olmak.
Üretici Düşünme
Bir problemi içgüdüyle çözmektir. Durumlar ve çevresel etkileşimlere hızlı, içgüdüsel ve planlanmamış karşılıklar verme durumudur.
Tekrarlayıcı Düşünme
Önceki deneyim ve bilgilere dayalı gerçekleşir. Yaygın bir düşünme stilidir.
Gestalt Psikolojisi ve Gestalt Terapisi Arasındaki Fark
1940’larda Fritz Perls tarafından kurulan ve psikoterapi okulu olan gestalt terapisi, Wertheimer’in algıyla ilgili deneylerinden ortaya çıkan gestalt psikolojisinden tamamen ayrıdır. Gestalt terapisi genellikle hümanistik psikolojinin bir parçası olarak kabul edilir.
Eleştiri
Bazı topluluklar Gestalt’ın algı teorilerinin doğada açıklayıcı değil de tanımlayıcı olduğunu düşünmektedir. Bu yüzden bazı kişiler tarafından gereksiz ve bilgilendirici bulunmuyor.