Film, Antony Burgers tarafından yazılmış olan kitapla aynı isme sahip 1971 yapımı bir Amerikan filmidir. Ünlü yönetmen Kubrick tarafından çekilmiştir.
Otomatik Portakal Filmi modern denilen dünyada ortaya çıkan suç, ceza ve topluma yeniden kazandırma metodları üzerinde durmuştur. Tüm bu kavramlar filmin baş kahramanı Alex üzerinden seyirciye yansıtılmıştır. Alex ve çete arkadaşları suçun vücut bulmuş halidir. Toplumda var olan düzene uyum sağlamak yerine bu düzeni yok etmek istemektedirler. Bu çete, sürekli madde kullanan, insanları öldürmeye çalışan ve kadınlara tecavüz etmekten zevk alan 4 kişiden oluşuyor. Alex ve arkadaşları bir gün yolda yatan bir yaşlıyı öldüresiye döverken, ertesi gün bir evi basıp yazarı sakat bırakabiliyor ve karısına tecavüz edebiliyor. Hayatlarını saldırganlık ve cinsellik içgüdülerine göre yaşayan Alex ve çetesi Freudyen bir bakışla yorumlanırsa egonun idin istekleri altında ezilip kaldığı sonucuna ulaşılır id gerçekçi olmayan isteklerini istediği gibi ve hemen yaşamaktadır; ama ego idin bu istekleriyle başa çıkamamaktadır. Diğer yandan Alex’in ilgisiz bir anne ve babası vardır ve bu Alex’in ihmal edilen bir çocuk olduğunu göstermektedir. Arkadaşlarının ihanetiyle hapse giren Alex aslında insanları umurdamadan zarar veren bir suçluyken hapishanedeki görevliler tarafından insandışı hareketleri maruz kalmıştır. Görevlilerin Alex’e uyguladıkları şiddet onu bir suçluyken kurbana dönüştürrmüştür. Burada büyük bir ironi ve hiciv vardır. Film boyuca bu tarz ironilerle çokca karşılaşılmaktadır.
Alex hapishanede sürekli dini kitap okumaktadır. Kitapta anlatılan kurban ve suçlu hikayelerinde bile kendini kurban gibi değil de kurbana acı veren suçlu gibi görmektedir. Burada Alex’in sadist bir kişi olduğu ve hala idini dinlediği görülmektedir.
Bakanlığın siyasi bir projesi olan Lu devica tedavisini duyan Alex bu proje için gönüllü olmaktadır. Alex’i cezbeden ise bu tedavi sonucunda özgür bırakılacak olmasıdır. Bu tedavi yöntemi klasik koşullanma yoluyla uygulanmaktadır. Başta koşulsuz bir uyarıcı olan filmler, filmlerden önce verilen mide bulandırıcı ilaçlarla koşullu uyarıcıya dönüyor. Filmde izletilen aşırı saldırganca davranışlar ve cinsellik göz kapaklarını bile kontrol edemeyen Alex için mide bulantısı oluşturan şeyler oluyor. Bir insanı bu şekilde otomatikleştiren sistem sonunda Alex’in intiharına yol açıyor. Bakanlık bunun üzerine çokça eleştiriliyor ve intihar sonucu ölmeyen Alex’le bir anlaşma yapıyor yani sadece siyasi bir amaç uğruna intihara sürüklenen kişi bu defa yine aynı amaç uğruna topluma salınıyor. Filmin sonunda idini baskılayamayacak olsa bile toplum içinde ikiyüzlü bir şekilde yaşamayı sürdürecektir.