Çocuğa kötü muamelenin ergenlik ve yetişkinlikte psikolojik rahatsızlıklara neden olduğu yaygın olarak bilinmektedir. Başka bir deyişle, erken yaşamlarında istismara uğrayan veya ihmal edilen kişiler depresyon, endişe, uyuşturucu kullanımı veya davranış bozukluğu gibi psikolojik sağlık sorunları geliştirebilirler. Özellikle Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ele alındığında, kötü muamele ile DEHB arasında da bir ilişki olduğu varsayılır.
DEHB Nedir?
DEHB, yaşa uygun olmayan dikkatsizlik, hiperaktivite ve yaşam işleyişinde bozulmaya neden olacak kadar dürtüsellik ile sonuçlanan bir bozukluktur. DSM-5’e göre, diğer nöro-gelişimsel bozukluklar düşünüldüğünde DEHB çocuklukta daha yaygındır. Ayrıca, meydan okuma, davranış ve öğrenme bozuklukları ile birlikte görülme olasılığı daha yüksektir. Son zamanlarda DEHB’nin yetişkinlikte de ortaya çıkabileceği, ancak genellikle 12 yaşından önce ortaya çıktığı tespit edilmiştir.
Kötü Muamele ile İlişkisi
Çocukluk ile Benzer şekilde, DEHB’li yetişkinler de geriye dönük olarak çocukluklarında kötü muameleyi bildirmektedir. Kötü muameleye maruz kalan kişilerin DEHB geliştirme olasılığı daha yüksektir ve daha da önemlisi, daha sonraki yaşamlarında belirtilerinin şiddetini etkiletebilir.
Aynı şekilde, ergenlik de bu bakımdan büyük önem taşımaktadır çünkü ergenlerin kötü muameleyle yalnızca evde değil, okul veya mahalle ortamı gibi farklı yaşam alanlarında da karşılaşma olasılıkları daha yüksektir.
Örneğin, son derece kalıtımsal olan genetik faktörü ortadan kaldırmak ve yalnızca çevresel bir faktör olan kötü muameleye odaklanmak için tek yumurta ikizleriyle deneyler yapılmıştır. Çocukluk ve ergenlik dönemindeki fiziksel, cinsel veya duygusal dâhil olmak üzere DEHB ile istismar ve ihmal arasındaki ilişki, ikizler üzerinde yapılan bir çalışmayla araştırılmıştır. Ayrıca, kötü muamele ve çoklu mağduriyet derecesi DEHB’nin şiddetini etkiler. Benzer şekilde, ergenlik döneminde istismar edilen veya ihmal edilen kişilerde daha yüksek oranlarda DEHB yaygınlığı kurulmuştur.
Çocukluk çağında görüldüğü gibi, eş tanılı davranış bozukluğu, DEHB olan genç erişkinlerde yaygındır. Ancak bu, DEHB’nin uzun vadede kötü muamele görme riskini artırdığı düşüncesi ile ilişkili olabilir. Çocuğu daha dürtüsel hale getiren ve sorun yaratmaya yatkın hale getiren semptomları yetişkinlik dönemine kadar devam ettiğinden, yaşam boyunca kötü muamele görme şansını arttırır. Ayrıca, belirtiler kaybolduğu halde, kişi etiketlenirse veya insanlarla geçmiş deneyimler sosyal ortamlardaki itibarlarına zarar vermişse, başkalarının onlar hakkındaki izlenimleri değişmeyebilir.
Her halükarda, DEHB ile daha sonra kötü muamele arasındaki ilişki, eş tanılı davranış bozukluğu olan çocuklara özgüdür. Sonuç olarak, çocuk istismarı/ihmali ile yetişkin DEHB arasında bir ilişki düşünüldüğünde, kötü muameleyle karşılaşma tehlikesi üzerindeki sorunlu davranışların uzun vadeli etkisini görebiliriz.
İpeknur Akbulut | Klinik Psikolog
Referans
- Stern, A., Agnew-Blais, J., Danese, A., Fisher, H., Jaffee, S., Matthews, T., Polanczyk, G., & Arseneault, L.(2018). Associations between abuse/neglect and ADHD from childhood to young adulthood: A prospective nationally-representative twin study. Child Abuse & Neglect, 81, 274 – 285. doi: 10.1016/j.chiabu.2018.04.025