Diğer adı Onikofaji (onychophagia veya onychophagy) olan tırnak yeme, bir davranış bozukluğudur ve günümüzde çocukların üçte biri, ergenlik dönemindeki gençlerin ise neredeyse yarısı bu problemi yaşamaktadır. Çocuk takıntılı bir şekilde tırnak yer ve kendini durduramaz. Dürtü Kontrol Bozukluğu olarak sınıflandırılır ve Obsesif Kompulsif Bozuklukla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yaşayan çocukların %75’i, Karşıt Olma ve Karşıt Gelme Bozukluğu yaşayan çocukların %36’sı ve Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu yaşayan çocukların %21’i aynı zamanda tırnak yeme problemi de yaşar.
Ne Zaman Başlar?
Tırnak yeme 3 yaşından itibaren çocuğun kendi duygularını fark etmesiyle başlar ve yetişkinliğe kadar devam edebilir. Yetişkinlikte nispeten azalır ve sosyal çevrenin etkisiyle görülme sıklığı düşer.
Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?
Eğer çocuğunuz tırnak yiyorsa onu dikkatle gözleyin ve davranışın hangi durumlarda ortaya çıktığını tespit edin. Bu onu anlamanıza ve tedavi sürecine katılmanıza yardımcı olacaktır. Fakat genellikle çocuklar korku, heyecan, endişe, sınav stresi ve ilgisizlik gibi durumlarda tırnak yeme davranışını gösterebilmektedir.
Nedenleri?
Ebeveyn profili
Tırnak yeme davranışı görülen çocukların ebeveynleri genellikle kaygılı ve içedönük kişilik özelliklerine sahiptir. Bazıları ise kontrolcü, mükemmeliyetçi, baskıcı ve cezalandırmadan kaçınmayan anne-babalardır. Hatta birçoğunun fiziksel, duygusal veya psikolojik şiddete başvurduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda boşanma sürecinde olan veya yoğun çatışma ve anlaşmazlık yaşayan ailelerin çocuklarında tırnak yeme problemine sık rastlanmaktadır.
Sosyal-Kültürel Nedenler
Okul veya evden farklı bir bölgeye taşınma ve yaşantıda önemli değişiklikler çocuğun tırnak yeme problemi göstermesini sağlayabilir. Ancak burada yeni çevre ile uyum sağlama güçlüğü mü yoksa çocuğun eski yaşantısını terk etmesinin verdiği tahribatın mı etkili olduğu bilinmemektedir.
Tırnak yeme (onikofaji), çocuğun kendine yakın hissettiği birisini model alması sonucu da ortaya çıkabilir. Sosyal çevresinde önemli gördüğü bir kişide (örneğin dayısı) tırnak yeme davranışı varsa bunu taklit edebilir. Başlangıçta taklit olan durum zamanla alışkanlık haline gelebilir.
Psikanalitik Görüş
Freud’a göre yaşamın ilk yıllarını kapsayan (0-2 yaş) dönem oral dönemdir. Bu dönemde çocuk ağız ve ağız çevresinin uyarımlarına karşı elini, nesneleri, hatta ayağını bile ağzının içine alır ve bundan haz duyar. İşte bu dönemde aşırı ilgi veya engellenme çocuğun oral dönemde takılma yaşamasına sebep olabilir. Eğer bu dönemde ağız uyarımlarına karşı ebeveynler kaygılı (nesneleri ağzına almasına karşı kaygılı ve engelleyici) veya emme isteğine duyarsız kalırlarsa bu hazzı yaşamlarının ileriki dönemlerinde de sürdürme eğilimi gösterebilirler. Her insanın içinde öfke ve başkasına zarar verme dürtüsü bulunmaktadır. Fakat çoğumuzda bu dürtüler kontrol altındadır ve sosyalize olmuşlardır. Örneğin trafik kurallarına uymayanlara olan öfkemizi ve zarar verme dürtümüzü trafik kuralları için eğitimler vererek sosyal normlara taşır ve faydalı bir birey oluruz. Ancak insanlar bu dürtüyü kontrol altına almakta bazen başarılı olamayabilir. Tırnak yeme işte bu durumda psikanalitik görüşe göre kişinin başkasına yönelemeyen veya sosyalize olamayan agresyon ve fiziksel zarar verme dürtüsünün kendine yönelmesidir.
Ne Yapmalı?
Ebeveynlerin çocuklarını dikkatle izlemesi gerekmektedir. Bazı durumlarda tırnak yeme çocuğun ilgi çekme aracı olabilir. Böyle durumlarda tırnak yeme davranışına odaklanmadan ve suçlayıcı olmadan konuşmak yararlı olacaktır. Çocuğun ilgi ihtiyacının neden kaynaklandığı sorgulanabilir. Bu konuda asla yapılmaması gereken şey ise tırnak yemesini zorla durdurmaya çalışmak, baskı yapmak ve eleştirel yaklaşmaktır. Bunlar çocuğun kaygısının artmasına ve bu davranışın pekişmesine yol açar.
Çocuklarla her konuda konuşmak kendisini değerli hissetmesini sağlar. Onlarla ilgileri doğrultusunda vakit geçirmek, güçlü ve olumlu gördüğünüz yanlarını övmek, özgüvenini pekiştirecektir. Tırnak yeme davranışı ortadan kalkana kadar bu konuda yapıcı ve sabırlı olunması sürecin olumlu sonuçlanmasına katkı sağlayacaktır.