Sandra Bem Kimdir?

Sandra Ruth Lipsitz Bem, 22 Haziran 1944’te Pittsburgh, Pensilvanya’da doğdu. Cinsiyet psikolojisindeki çığır açıcı çalışmalarıyla tanınan, toplumsal normların cinsiyet kimliğini ve davranışını nasıl şekillendirdiğine dair anlayışı değiştiren Toplumsal Cinsiyet Şeması Teorisi’ni öne sürdü. Bem’in “psikolojik androjenlik” gibi yenilikçi kavramları geleneksel cinsiyet rollerine meydan okudu ve cinsiyet çalışmalarına kapsayıcı bir bakış açısını teşvik etti. Doktora derecesini Michigan Üniversitesi’nden gelişim psikolojisi alanında aldı. Stanford Üniversitesi ve Cornell Üniversitesi gibi kurumlarda seçkin bir kariyere sahip oldu. Bem’in katkıları psikoloji, eğitim ve sosyal adalet alanlarında geleceğe kalıcı miraslar bıraktı.

Toplumsal Cinsiyet Şeması Teorisi

Cinsiyet şeması teorisi, bir insanın gelişimi boyunca çevresinden gözlemleyerek cinsiyet rollerini edindiği ve bu roller algılanırken edinilen bilgilerin bir şemaya oturtulduğunu belirten bir teoridir; bu rollerin içeriğini açıklamaz. Teori basitçe dünyayı eril ve dişil kategorilere ayırır. Kişinin bulunduğu kültür bu kategorileri tanımlar. Bir annenin ev işlerinden sorumlu olması ve ilk fedakârlık vereceği nokta kendi mesleği olması; erkeklerin daha çok “ekmek getiren” kişi olması ve evi geçindirme sorumluluğu yüklenmesi günümüzdeki en yaygın toplumsal cinsiyet şemalarına örnektir. Aslında bu teori için bir çocuğun kendi yeterliliğini cinsiyet şemaları açısından değerlendirmeyi ve kendi davranışlarını, bakış açılarını bu şemalara eşleştirmeye çalışması denilebilir.

Cinsiyet şeması teorisi, cinsiyet rollerini nasıl kazandığımızı açıklarken hem sosyal öğrenme teorisinin hem de bilişsel gelişim teorisinin unsurlarını birleştirir. Sosyal öğrenme teorisi, erkek ve kadın cinsiyet kategorilerinin özelliklerini nasıl kazandığımızı ve bu kategorilerle neleri ilişkilendirdiğimizi açıklar. Bilişsel gelişim teorisi, tutarlılığı korumak için yeni bilgileri bu bilişsel kategorilere nasıl kodlamaya başladığımızı açıklar. Bir çocuk, yeni bilgileri işlerken bir cinsiyet rolü kategorisine veya şemasına başvurmayı öğrenir.

Psikolojik Androjeni

Androjen olma kavramı, bir insanın hem feminen hem maskülen özellikleri taşıması anlamına gelir. Dolayısıyla bu kişiler toplumsal cinsiyet şeması olmayan insanlardır ve alışılmış cinsiyet rollerini ve stereotiplerini reddeder. Bem, bu kavramı Toplumsal Cinsiyet Teorisi’nde uygulanışı geleneksel feminen ve maskülen anlayışlarından esneterek cinsiyet şeması olmayan kişinin hem kadınsı hem de erkeksi nitelikleri geliştirme esnekliğine sahip olacağını varsaydı. Cinsiyet şemasına sahip kişilerin cinsiyet tipine sahip olduğu, yani kadınsa dişil, erkekse eril olduğu düşünülüyordu. Teorik olarak, karşı cinsiyet tipine sahip insanlar, yani dişi erkekler, erkeksi kadınlar, aynı zamanda cinsiyet şemasına da sahip olduğunu iddia etti.

Bem Cinsiyet Rolü Envanteri (BSRI)

Bem, 1974 yılında Toplumsal cinsiyet rollerini daha detaylı araştırmak için, şu anda da cinsiyet çalışmalarında oldukça yaygın olarak kullanılan “Bem Cinsiyet Rolleri Envanteri”ni (Bem Sex Role Inventory) yayınladı. Bu envanter, kişinin androjeniliğe ne kadar yatkın olduğunu veya kişinin ne tür cinsiyet rollerini gerçekleştirdiğini bulmayı hedefler. Likert ölçek tipini kullanan BSRI, 20 soru feminen, 20 soru maskülen ve 20 doldurma sorusundan oluşan toplam 60 soruluk bir ölçektir. Bem, üniversite öğrencileriyle yaptığı bir çalışmada cinsiyet tiplemesine uygun insanların androjenik insanlara kıyasla cinsiyete uygun bir özelliğin kendilerini tanımladığına ve cinsiyete uygun olmayan bir özelliğin onları tanımlamadığına daha hızlı karar vereceğini varsaydı ve bu çalışmasıyla hipotezini doğruladı.

Kısıtlamalar ve Sonuç

Bem’in çalışmalarında bazı zorluklar ve eksiklikler de bulunmaktadır. Androjenlik idealini feminenliğe ve maskülenliğe kısıtlaması bu eksikliklere örnek olarak gösterilebilir. Bir başka örnek de androjenliği cinsiyet hakkında düşünmemek olarak tanımlanmasına rağmen bu kavramı cinsiyet üzerinden ölçmesidir.

Sonuç olarak Sandra Bem, üzerine çok çalışma olmayan cinsiyet psikolojisi alanına önemli izler bırakmıştır. Yaptığı çalışmalar günümüzde hala yaygın olarak bu alandaki araştırmacıların ilgi odağıdır.

Reysi Kurtaran

Kaynakça

  • Helgeson, V.S. (2016). The Psychology of Gender. Routledge, pp. 315-320.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir