Aile karmaşık bir sistemdir. Ailede üç ayrı ilişki biçimi vardır. Bunlar;
- Evlilik (karı-koca) ilişkileri,
- Anne-baba-çocuk ilişkileri,
- Kardeş ilişkileri.
Bu ilişkiler hem birbirini etkiler, hem de birbirinden etkilenir. Anne-baba ve çocuk ilişkileri dört adımda incelenebilir. Bunlar;
- Evlilik ilişkileri, anne-baba ve çocuk ilişkisini hangi yollarla etkiler?
- Anne-babanın her çatışması çocuk için zararlı mıdır?
- Çocuklar, anne-baba arasındaki çatışmayı nasıl algılar?
- Çocukların çatışmalardan en az zararla çıkmaları için anne-babaların nelere dikkat etmesi gerekir.
Evlilik İlişkileri Anne, Baba ve Çocuk İlişkisini Hangi Yollarla Etkiler?
Burada iki genel yaklaşım vardır.
Birinci Yaklaşım: Mutlu bir evlilik ilişkisi yaşayan ve birbirlerini destekleyen anne&babalar, çocukların ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olduklarını ve onlarla daha olumlu ilişkiler geliştirirler. Olumsuz ya da çatışmalı evlilik ilişkisine sahip anne-babalar ise, yaşadıkları gerginlik ve sıkıntılar nedeniyle çocuklarına karşı daha duyarsız olmaktadırlar. Burada karı-koca arasında yaşanan duygular, ebeveyn-çocuk ilişkisini dört şekilde etkiler.
- Evlilik ilişkisindeki sıkıntının çocuğa yöneltilmesiyle (günah keçisi bulma)
- Çocuğun, anne-babasının model oluşturduğu davranışları öğrenmesiyle
- Evlilik uyumsuzluğunun, anne-babanın çocuk yetiştirme biçimini etkilemesiyle
- Evlilik ilişkisinde ve anne-baba-çocuk üçlüsünde yaşanan problemlerin stres oluşturmasıyla
İkinci Yaklaşım: Stresli bir evlilik yaşayan eşler, birbirlerinden alamadıkları sevgi ve ilgiyi tatmin edebilmenin bir yolu olarak, çocuğa yönelirler. Dolayısıyla, anne-babalar evlilik ilişkilerinde sorun yaşadıklarında çocuklarıyla aralarında daha güçlü bir şekilde bağlılık ortaya çıkacaktır. Ayrıca doğum öncesi evlilik ilişkileri mutlu olan ailelerde, çocuğun doğumunun evlilik ilişkisine bir engel olarak görülebileceği, böylece, ebeveyn çocuk ilişkisinde gerilim yaratacağı ileri sürülür. Bu nedenle, bu yaklaşıma göre olumlu evlilik ilişkisi yaşayan çiftler olumsuz ebeveyn-çocuk ilişkisi yaşayacak; aynı şekilde çatışmalı evlilik ilişkisi yaşayan çiftler olumlu ebeveyn-çocuk ilişkisi yaşayacaktır.
Anne ve Babanın Her Çatışması Çocuk İçin Zararlı Mıdır?
İnsanlar arasındaki çatışmalar hayatın normal bir parçasıdır ve bazen evlilik veya aile ile ilgili önemli konuların halledilebilmesi için gereklidir. Her çatışmanın çocuklar için zararlı olduğu söylenemez. Önemli olan, çatışmaların çocuklar tarafından nasıl algılandığı, çatışmaların nasıl ve ne sıklıkla gerçekleştiği ve nasıl sonuçlandığıdır.
Evlilik çatışması durumunda, çocuklar saldırganlık, davranış bozukluğu ve endişe gibi bir çok uyumsuzluk yaşarlar. Evlilik çatışması ve çocuk davranış problemleri arasındaki ilişkiler şu şekilde özetlenebilir:
- Çocuklar, anne-baba arasındaki çatışmaya ne kadar sık maruz kalırsa, o oranda üzüntü yaşamakta ve dolayısıyla daha fazla davranış problemleri göstermektedir. Tam tersine, çatışmanın durması ya da azalması durumunda, problem davranışlarda da azalma görülmektedir.
- Çatışmalar şiddetli olduğunda, özellikle de şiddet içerdiğinde çocuklarda görülen olumsuz davranışlarda da artma görülmektedir.
- İki yaşındakiler kadar küçük çocukların, çatışmanın nedenini anlayamadıkları için, anne-babanın kavga nedenlerine daha duyarlı oldukları görülmüştür. Bu çocuklar anne-babanın tartışmalarının nedeni olarak kendilerini görürler.
- Ebeveynler arası çatışma, hem erkek çocuklarda hem de kız çocuklarda uyum problemleriyle ilişkilidir.
Çatışmanın, davranış problemleriyle ilişkili olduğu bulgusu açıkça önemlidir, fakat aynı zamanda evlilik çatışmasına maruz kalma; düşük benlik saygısı, zayıf arkadaş ilişkisi, okul başarısında düşme, gibi çocuk için problematik olan daha az dikkat çekici etkilere de sahiptir. Çocukların evlilik çatışmasına nasıl tepki gösterdiklerini anlamada birçok faktör etkilidir. Bunlar;
- Çatışmanın çeşitli özellikleri
- Çatışmanın oluştuğu ortam
- Çocukların çatışmayı yorumlayış biçimleri
Çocuklar Anne ve Baba Arasındaki Çatışmayı Nasıl Algılar?
Ebeveynler arası çatışma sırasında çocuklar, şu üç soruyu sorarlar: “ne oluyor”, “niçin oluyor”, “onunla ilgili ben ne yapabilirim”. Çocuklar bu sorulara iki süreçte yanıt bulur.
Birincil Süreç: Çocuk çatışmaya kulak verir ve olumsuzluk, tehdit ve kendisiyle ilgili olan bilgiyi alır. Çocuk böylece olayların tehdit edici olduğuna veya tehdit edici olmadığına duygusal olarak karar verir. Anne-babasının birbirine kızgınlık içinde olduğunu gören çocuklar en fazla sıkıntı ve korku hissederler. Eğer çatışma, olumsuz olarak değerlendirilmez veya önemi göz önüne alınmazsa, dikkat, çatışmadan bir yöne kayabilir ve çocuğun etkilenmesini engelleyebilir. Eğer çatışma, olumsuz, önemli veya kendisiyle ilgili olarak algılanırsa, ikincil sürece geçiş olur.
İkincil Süreç: Bu süreçte çocuk, çatışmayı anlamak ve onunla başa çıkmak için bir çaba içerisindedir. Çatışmaya dair birçok yönü düşünür. Bu süreçte çocuklar; çatışmanın oluşma nedenini, ondan kimin sorumlu olduğunu, çatışmayla başarılı bir şekilde başa çıkmak için yeterli beceriye sahip olup olmadıklarını keşfetmeye çalışırlar.
Çocukların çatışmalardan en az zararla çıkmaları için anne ve babaların nelere dikkat etmesi gerekir?
- Anne-baba evlilik ilişkisinde bir sorun yaşıyorsa, yapmaları gereken ilk iş, bu konuyu halletme yollarını aramalarıdır.
- Evlilik ilişkisinde anlaşmazlık yaşanmasının; bir sorunu halledebilmek için tartışmanın doğal olduğunu kabul etmek gerekir. Özen gösterilmesi gereken nokta, sık ve şiddetli çatışmalardan, özelliklede fiziksel şiddetten kaçınmaktır.
- Çocukların, çatışmadan kendilerini sorumlu tuttukları zaman daha olumsuz etkilendikleri hatırlanmalarıdır. Dolayısıyla çatışma nedenleri konusunda çocukların bilgilendirilmesi; en azından çatışmanın onlarla ilgili olmadığının açıklanması yararlı olacaktır. Bu açıklamalar çocuğun yaşına uygun olarak yapılmalıdır.
- Çocukların, anne-babanın anlattıklarından çok davranışlarından etkilendiğini unutmamak gerekir.
- Anne-babanın çatışma durumunda dikkat etmesi gereken bir konu da, çocuklarını yetiştirme biçiminde tutarlı olmaya devam etmeleridir.
- Çatışmaların çözüme kavuşturulması gerekir.
- Anne-babalar yaşadıkları çatışmalara çocuğun müdahale etmesini önlemelidirler.
- Çatışma öncesinde ya da sonrasında çocuğun ebeveynlerden birinin tarafını tutması önlenmelidir ve buna teşvik edilmemelidir.
- Çocuklar anne-babalanın tepkisine son derece duyarlıdır. Bu nedenle anne-babanın duygusal olarak kendilerini iyi hissetmedikleri durumlarda, çocuklarına bu durumu saklamak yerine açıkça ifade etmeleri olumlu olacaktır.
- Çocuklar, anne-babaları tarafından daima sevileceklerini bilmek ihtiyacındadırlar. Bu nedenle anne-baba her fırsatta bu konularda çocuğa güven vermelidir.